Toprak Altında Ne Var?

9 Mart 2021 Salı
Toprağın altında yeni nesillerin aklı, fikri, düşünceleri kısaca tüm hayatlarına yön verecek kılavuzları var. Tabi biz yok etmezsek. Türkiye topraklarının değerine ve de önemine Arkeolojinin doğuşuna ve kazıların nasıl başladığına kısaca değinip insan hayatının toprak altında biten yolculuğuna virgül koyacağız.
Geçmişten günümüze kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapan günümüz Türkiye toprakları, tarihin derinliklerine gömülen uygarlıklara ait birçok kalıntıyı muhafaza etmiş ve Arkeolojinin doğuşunu ve de Anadolu’nun zenginliklerinin anlaşılmasını kolaylaştırmıştır. Anadolu topraklarında hüküm sürmüş Osmanlı Devleti’nin Padişahı Fatih Sultan Mehmet döneminden bu yana tarihi eserlerin muhafaza edilmesi ve yaşatılması hususunda bir gelenek vardı ve bu gelenek daha sonraki yıllarda Türkiye topraklarında yürütülecek kazı çalışmalarının temelini oluşturmuştur.
XIX. yüzyılın ikinci yarısında temelleri atılan Türkiye topraklarındaki kazı faaliyetleri, bilimsel, siyasi ve askeri amaçlar doğrultusunda yapılan seyahatler ile başlamıştır. Arkeoloji biliminin temelleri Avrupa kıtasında atılmıştır. Gelişmekte olan Türkiye topraklarındaki ilk kazı çalışmalarını ise gene Avrupa’dan gelen yabancı kökenli Arkeologlar tarafından gerçekleştirilmiştir.
Türkiye toprakları, dünyanın eşsiz arkeolojik alanlarına sahiptir ve bu topraklar insanlığın varoluş sürecinden itibaren aralıksız bir yerleşime ev sahipliği yapmıştır. Avrupa ülkelerinin, atalarının köklerini Anadolu diye tabir edilen günümüz Türkiye’sinde arama isteği, 18. Yüzyılın ikinci yarısından başlayan tarihi zenginliklerimize duyulan ilgi ile başlamış, sonrasında ise Eski Yunan ve Roma kalıntılarını keşfetmek amaçlı geziler ile devam etmiştir. Bu geziler zamanla, sistemli kazılara dönüşmüştür. Çok değerli olan arkeolojik eserler Osmanlı egemenliğinde olan Anadolu ve Mezopotamya’da kazılar esnasında çıkartılarak 19. yüzyıl içerisinde Avrupa müzelerine taşınmıştır.
Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmadığını diyen: Şems-i Tebrizi gibi, toprağın üstünün altından daha iyi arkeolojik kalıntı saklamadığını bilemeyiz. Kaldı ki Anadolu Coğrafyasında yaşam sürüyorsak. Sadece gizliliğin toprak altında saklı olmadığının da farkında olarak her köşesi cennet olan bu vatan da, her gün yeni bir keşifle uyanabileceğimizi unutmamamız gerekir. Bunun yanında toprağın gizlediklerini gün yüzüne çıkartıp anlamakta oldukça güçtür ve geleceği anlamak adına elzemdir. Toprak altında yer alan arkeolojik kalıntıları da bir kitap olarak görmek gerekir. Bu kitabı iyi okumak ve korumak, arkamızdan gelecek yeni nesillerin de okumasını sağlamak ayrıca bir yükümlülüğümüzdür. Arkeolojik eserlerin önemini anlamak adına zamanın değil insanın bu dünyadan geçtiğini unutmayarak yeni nesillere tertemiz bir dünya bırakmak ümidiyle…
Arkeolog Mehmet Ali Kocabaş
Youtube: Arkeoloji Soru Cevap
İnstagram: arkeolog_mali
İnstagram: arkeolojisorucevap
Mail: arkeologmalikocabas@gmail.com
Okur Yorumları
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: ip adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle pa ylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.