MİMARİ VE YAŞAM
Öncelikle, ilk yazıma gösterdiğiniz ilginiz ve bu ikinci yazıya kadar göstermiş olduğunuz sabrınız için çok teşekkür ediyorum.
İlk yazımı uzunca bir zaman ayırıp seri şeklinde hazırlamıştım; fakat hepsini bir arada basmaya karar verdiğimiz için kısa sürede tekrar yazacak zaman yaratmak biraz zor oldu yoğunlukta. Her şey olması gerektiği zamanda, en doğru zamanda olduğu için demek ki böyle olması gerekiyordu.
Bu sebeple tekrardan Merhabalar.
Burada olduğum için çok mutluyum.
En son “Mimarlık nedir?” konusunda kalmıştık. Bu yazının kendimce daha samimi ve diyalektik ilerlemesi niyetiyle bundan sonra “sen” diye hitap edeceğim; çünkü aslında zaten şu an bunu yazan “ben” varım ve bunu okuyan “sen” varsın.
Rahatsız olduğun ya da iletmek istediğin bir şeyi bana her zaman gizem.eroz@gmail.com adresinden ulaştırabilirsin.Mimarlık nedir, sorusuna en yalın ve didaktik haliyle “yapay çevre” yani etrafımızdaki her şey diye cevap vereceğim…
Yani; Etrafımıza baktığımızda -eğer ki kendi kendine oluşmuş bir mağarada yaşamıyor isek- etrafımızda olan; kesiştiğimiz, buluştuğumuz, teğet geçtiğimiz ya da yaşadığımız her yapılı alan ve yapılmamış (?) alanlarla ilişkisini içinde barındıran Kentin tüm tarihi veya içinde yaşayanına göre tarihsizliğini, insanların yaşayış biçimini ve davranış şekillerini hatta psikolojilerini yansıtan, geleceklerine dair ipuçları veren, hatta kentin idare ediliş stratejisini dahi gösteren, “meydan”a getiren, disiplinler arası koordinasyonu sağlayan, oluşturan, planlayan, hazırlayan ve bunu ergonomi, sosyoloji ve çağdaş (yani güncel) teknolojiyi değerlendirerek sunan diye bir cümle ile başlayabilir ve eksik bırakabilirim.
Bunu “sanat bunun neresinde?” diye sorman için yapıyor olacağım. Çünkü sanatı hayatlarımızın ötesinde farklı bir yere aldığımızda ötekileştirip elitize edip sonra dışlıyoruz ya “ben anlamam” diye; işte Sanat bu noktada, tüm bu işlemlerin harmonik olarak bir araya getirilmesinde yatıyor. Bu bağlamdan sanatı ötekileştirmeden hayatlarımıza entegre ettiğimiz bakış açısıyla yola çıktığımızda; kedinin kalabalık bir caddede yürüyüşünü de sanat olarak değerlendirebiliriz. Neticede, Sanatı; Krallıklardan, Soylulardan alıp halka ve gündelik yaşama taşıyalı bir kaç yüz yıl oldu ve üstünden bayağa bir akım geçti. Bu sebeple Mimarlık aynı zamanda Sanattır dediğimizde biz Mimarları ego balonu olarak görmeden önce, öncelikle Sanatın bize üstten baktığına inanan o düşüncemizi, buraya, hayatın içine getirebilmek gerektiğine inanıyorum. Zira ne Sanat sadece Mimarlıkta ne Mimarlık sadece Sanatta… Aynı zamanda Mimarlık sadece Mühendislikte de değil aynı şekilde Mühendislikte sanat yok demek de değil…
Yavaş yavaş An’laşmaya başladı isek ben de ufak ufak konuya daha derin girmeye başlayacağım. Çünkü toplum olarak, halk olarak, mimarlar olarak, mühendisler olarak, hatta müteahhitler ve/veya ustalar olarak “Mimarlık nedir?” sorusunu defalarca sormaya ihtiyacımız var. Zira Endüstri zamanına geçip de tam geçemediğimiz, Uzmanlaşma olarak ayrılıp da tam idrak edemediğimiz noktada Mimarlık nedir sorusunun cevabı daha çok Mimarcılık nedir ile karşılanmak durumunda kalıyor.
Mesleki sorun olarak görünen şey ise kentlere insanların psikolojilerine ve yaşam tarzlarımıza hatta kalitelerine mal oluyor.İlk yazımda olduğu gibi bu yazıyı daha fazla uzatmadan 1 ile yani ilk yazı ile başladığım, 2 ile bir araya geldiğimiz yazı köşesini, 3 ile de tamamlanmaya doğru ilerleyemeye niyet ediyorum.
Son olarak Gelen cevaplardan birini paylaşmak istiyorum “Mimarlık, öngörebilme, kolaylaştırıp kaliteyi arttırarak modernleştirme, farklılık oluşturma sanatıdır. Doğal olarak Mimarlar da asıl sanatçılardır.” Katkıda bulunan herkese çok teşekkür ediyorum.
Okur Yorumları
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: ip adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle pa ylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.