5000 YILLIK FİGÜRÜ KÜTAHYA MÜZESİNDE,
HALA YAŞAYAN CANLISI DOMANİÇ ORMANINDA
SELMA KOCABAŞ AYDIN -Domaniç’te kışın ormanın derinliklerinde yaşayan, baharda törensel bir dizilimle dereye inen kurbağaların SIRRI NEDİR? .jpg)
KEŞFEDİLMEMİŞ BİR TÜR MÜ?
2003 yılında tesadüfen eşim Alibey Aydın ile geceyarısı yolculuğumuz sırasında anayolda farkettiğimiz çift halinde birbirinin sırtında dereye İnen Kurbağalar henüz keşfedilmemiş yeni bir tür mü ?
5 BİN YIL ÖNCE İNSANLARI BU KURBAĞALAR NEDEN ETKİLEDİ ?
2011 yılında; Seyitömer kurtarma kazılarında Kazı Başkanı Prof. Dr. NEJAT BİLGEN’in açıklamasına göre; dünyada bu biçimde tapınakta bulunmuş tek sunak kabı formu. DOMANİÇ KURBAĞALARI ‘nın göç sırasındaki haliyle; bire bir aynısının 5 bin yıl önce model seçilmesinin anlamı neydi ?
2011 Yılında Canlı ve buluntu fotolarını ileterek görüşünü sorduğumuz Canada’da eşiyle birlikte Kurbağalar üzerinde uzman olan ve sıradışı deneylerle ölüp dirilmenin sırrını araştıran Ken ve Janet Storey Ne dediler?
- YIL 2003 ; BİR BAHAR GECESİ DOMANİÇ ORMANINDA TAVŞANLI YOLUNDA EŞİM ALİBEY AYDIN İLE YOLCULUĞUMUZDA ÖNÜMÜZDE ÇOK BÜYÜK SIRADIŞI KURBAĞA ÇİFTLERİNE RASTLADIK. ÇOK FARKLILARDI SANKİ FOSİL GİBİYDİLER. FOTOĞRAFLADIK GÖRÜNTÜLEDİK. BÖYLECE ONLARIN “SIRLI“ HİKAYELERİ BAŞLADI
Kurbağalar Domaniç’te hala yaşıyorlar. Seyitömer kazısında bulunan aynı benzeri sunak kabı ise Kütahya müzesinde
2011 yılında görüş sorduğum ; Ken Storey,
“Kurbağaları bir herpetologa götürürseniz, Türkiye'ye özel YENİ bir kurbağa türünüz olduğunu öğrenebilirsiniz. Bu kurbağalar heyecan verici ve biraz yeni ve tarih için önemli görünüyorlar (çömleklerin kanıtlarından).” Dedi
Ken ve Janet Storey Kanada, Ottowa’daki Carleton Üniversitesi biyokimya laboratuvarında "cryogenics-soğubilim" üzerinde çalışmalar başlatıyorlar.(Yıl 2005).jpg)
Orman kurbağalarının vücutları kış aylarında donuyor; bedenleri şurup kıvamında bir sıvı gibi oluyor; ilkbaharda çözülerek yeniden hayat buluyor. Bilim adamları şimdi bu kurbağaların metabolizmalarını inceleyerek, aynı yöntemin insanlara da uygulanıp uygulanamayacağını araştırıyor.
Kanada, Ottowa’daki Carleton Üniversitesi biyokimya laboratuvarında "cryogenics-soğubilim" üzerinde çalışmalar yapan Ken ve Janet Storey, deney hayvanı olarak kurbağalardan yararlanıyorlar. Ancak Storey’ler, hareket etmeyen, soluk almayan, háttá kalbi atmayan ve beyin faaliyetleri durmuş olan kurbağalarla ilgileniyor. Deneylerde kullanılacak olan kurbağalar endüstriyel dondurucuların içine atılıyor. Buradan çıkan kurbağaları Ken Strorey şöyle tanımlıyor: "Vücutları esas olarak şurup kıvamında bir kütleye dönüşüyor."
Bilimsel adı "Rana sylvatica" olan orman kurbağası aslında biyolojik açıdan bir bilmece. Kış aylarını sıfırın altındaki sıcaklıklarda uyuyarak geçiren kurbağalar, bahar gelince uyanıp normal yaşamlarına dönüyorlar.
Ken Storey 2011 yılında bizim sorularımıza karşın ise şu açıklamalarda bulundu;
.jpg)
YENİ TÜRLER :
Kurbağalarınızın heyecan verici bir gizemi, Bufo marinus gibi GÖRÜNMELERİ - ve açıkça bir kurbağa oldukları ancak Bufo marinus olamazlar !!! Bu heyecan verici.
Bufo marinus dünyanın birçok yerine dağılmıştır - ölümcül istilacılardır !! AMA, sizin bölgenizi işgal ettikleri bilinmiyor ve en önemlisi *5.000 yıldır bölgenizdeler - yeni istilacılar değiller.
Heyecan verici olasılık - Binlerce yıl önce Türk denizciler, savaşçılar, maceracılar veya tüccarlar dünyanın dört bir yanına gittiler ve Bufo marinus'u uzak kıyılardan geri getirdiler. Onları bölgenize geri getirdiniz ve sonra özgürce yaşamalarına izin verdiniz. Onları geri getirselerdi, uzak kıyılara gittiklerini duyurmak için çanak çömlek yapacak kadar gururlu veya heyecanlı olabilirlerdi. VE kurbağalar sonunda bir yer bulurlardı. kara kurbağaları tanıtıldı - istilacı türle…
Okur Yorumları
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: ip adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle pa ylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.