Kriz zamanı iletişim

Sosyal medya artık hızlı bir iletişim biçimi lakin hep şu soru var ardında: Ne kadar doğru?
Bu sorunun sorulması çok açıdan gerekli.
-Sosyal medya herkesin paylaşım yapabileceği bir alan.
-Tekil ve doğrulanmamış bilgilerin alanı.
-Herkes ilk gördüğü yahut duyduğu şeyi paylaşıyor.
-Yanlış bir şey paylaşıldığında birden topluma yayılıp yanlış yönlendirmelere sebep olabiliyor.
Daha birçok etken var.
Sonra yetkililer, olayların en sonunda çıkıp açıklama yapıyor: Sosyal medyada yer alan bilgilere itibar edilmemesi falan filan...
Beyler aklınız neredeydi?
Sizin geç kalmanızın faturasını hep mi biz ödeyeceğiz?
Sosyal medyayı henüz anlayamamış bir devlet yönetme biçimi kabul edilebilir değil bu çağda.
Kriz merkezi ne ile kurulur? İlk olarak iletişimle.
Savaşın bile en önemli basamağı muhaberedir (iletişim).
Kriz zamanlarında önce bu iletişimi kriz yönetimi ve halk ile ayrı ayrı kurmalı. Öyle sanıyorum ki kriz merkezleri kendi aralarında gayet iyi iletişim içindeler. Sorun halka doğru ve tek merkezli bilgilerin aktarılmaması.
Ne yapılmalı peki?
Büyük çaplı yangın, deprem, toplumsal kargaşa, felaketler yani toplumun tamamını ilgilendiren krizlerde kriz bilgilendirme ve iletişim merkezi kurulmalı. Üstelik bu iletişimin en büyük ve canlı ayağı sosyal medya olmalı. Sosyal medya karmaşaya en fazla açık alan çünkü.
1- Kriz zamanı sosyal medyadan kesinlikle bilgi ve haber merkez oluşturulmalı ve halka kesinlikle hemen yayılmalı bu bilgiler.
2- Doğruluğu ve güvenilirliği kriz merkezi tarafından sağlanmış bilgiler sosyal medya üzerinden saniye bile sektirmeden paylaşılmalı.
3- Kritik bilgiler elbette paylaşılmayacaktır halk ile ama yine de doğru yönlendirme için başlıklar verilmeli.
4- Halkın doğru yönlendirilmesi için mutlaka bu kanallar kullanılmalı. Örneğin orman yangınında herkes ayrı bir çağrı yapıyordu ve karmaşaya sebep oluyordu.
5- Son felakette gördük ki, artık halk yangının söndüğüne bile inanmadı. Doğru bilgilendirme eksiğini sosyal medyadaki tuhaf paylaşımlara bağlayıp geçemez yetkililer. Bu sorumluluğu almadılar çünkü. Bu hem sorumluluk hem görevdir. Eksik kaldı. Görev ve sorumluluk olması için illa kanun kitabından yazması gerekmiyor.
6- Halk için de şunu ilave edeyim: Sosyal medyada özellikle kriz zamanlarında gördüğünüz paylaşımları hemen bir davranışa dönüştürmeyin. Önce doğrulanmış bilgiye dönüştürün, sorumluluk ve yetki sahibi kişilere ulaştırın ve sonra gerekirse harekete ve davranışa dönüştürün.
Yangınlar vesilesiyle hepimize geçmiş olsun.
Elinden gelenin en iyisini yapmaya her daim hazır bir millet olduğumuzu bir kez daha görmüş olduk bu vesile ile. Bu fertler arasında olmaktan şeref duydum.
Bu tür olaylara karşı tedbirini almış bir toplum olalım ve Allah'a şöyle dua edelim: Bir daha yaşatma Allah'ım.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mustafa Uysal - Mesaj Gönder



Anket Simav Naşa Beldesinde AK Parti Belediye Başkan adayı kim olmalı?
Tüm anketler