Suyu Tahlil Ediyorlardı

Yüzlerce yıl önce, şehirlerin kuruluşu, suların tahlili yapılıyormuş.

Oldukça çok okuyan, bir babaanne şansıma hep şükrederim. Okuduğu masallardan öte, hiçbir sorumda cevapsız kalmazdı. Bu sorulardan birisi, “ Tavşanlı’ya nasıl gelmişiz” ile başlayan, birbirine eklenen sorular olurdu. Babaannem, bana şunları anlatırdı. “Bizim atalarımız Mülayim Dede ve Aslanbey’dir. Horasan’dan gelmişler. Horasan erenlerindenmiş Mülayim Dedemiz. Tavşanlı’ya geldiklerinde, burada kimse yaşamıyormuş. Bakmışlar , topraklarına. Toprağın altında, kumlu bir katman, onun altında taşlı bir katman, onun altında yeraltı deresi onun altında yeniden taşlık varmış. Burası güzel yer demişler. Deprem olursa, üzerindekiler kolay kolay yıkılmaz demişler. Yerleşmişler. Bu anlattıkları o zaman benim için anlaması güç olsa da; bal gibi jeofizik ve jeoelojik etüt yapılmış.

Şununla örtüşmüyormu;“Halkın iman hayatı, cemiyet ve ekonomi nizamları ve ahlak anlayışı üzerinde müessir olan bu sufîler, geldikleri bölgelerde olduğu gibi Anadolu'da da tekke ve zaviyeler kurdular. Onların çabalarıyla hem iskân politikası başarıyla uygulanmış, hem savaşlar dini bir muhteva kazanmış, bu durum da savaşlarda başarılı olmada önemli bir sebep teşkil etmişti. Özellikle Ahilik, iktisadî hayat üzerinde etkili olmuş, sanat ve ticaret hayatını geliştirmişti. “

Tavşanlı’da Kavaklı camiindeki Şinasi Acar bey ile çatısına yakın bir taşa kazınan tarih yanılmıyorsam, 1111, mülayim dede türbesinin özellikleri, Ulucami avlusundaki Aslanbey de bu anlatılanları doğrular nitelikte. Ayrıca Tavşanlı Tarihi evlerindeki ustalık da bir yansıma bence.

Suyu da tahlil ederlermiş. Bizim yeraltındaki dereden alınmamış, yaylacıktan su getirilmiş.Ayrıca Mülayim Çeşmesi, Hotanlı suyu, Kükürtlü çeşme de seçilmiş özel sulardandı.

Evliya elebi seyahatnamesinde okudum. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’a yerleşmesi esnasında suyu hekimlerinin nasıl tahlil ettiğini. Şöyle: Eski Saray içinde olan Şemun suyunu hepsinden hafif ve mutedil hazmı kolay bir hayat suyu buldular. Bundan başka pınarların saf sularını beşer miskal olmak üzere pamuklar ile beraber tartıp ölçülü pamuklara tartılmış hafif su koyuppamuklar beşer miskal suları çeker. Daha sonra pamukları ateş saçan güneşte kurutup bütün pamuğu tartıp bu Şemun pınarında ıslanan pamuk bütün pamuklardan hafif geldiğinden hekimlerin sözüyle gayet hafif su olduğundan Fatih Sultan Mehmed daima o güzel sudan içerdi. Hâlâ o hayat çeşmesi Eski Saray'ın doğuya bakan kapısı önündedir ki Fatih Sultan Mehmed Han, Eski Saray'dan dışarı akıttırıp bu hayat pınarını yapmıştır. Hâlâ Şemun pınarı adıyla meşhur olmuş bir kevser suyudur. “

Nedense bu tahlil ve etüt yolları sonralarda unutulmuş mu, ya da muhataplarına aktarılmamışmı bilmiyorum. Ama kesin olan bir şey var ki; sanıyorum, pek güzel şey, sentetik ve kimyasallara üstelik de ihraç olan yollara yenik düşmüşler.

Bilim insanlarımız ne derler bilmem ama, tarih sayfalarında alacağımız pek çok dersler var.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Fatma Selma Kocabaş AYDIN - Mesaj Gönder



Anket Simav Naşa Beldesinde AK Parti Belediye Başkan adayı kim olmalı?
Tüm anketler